deyimleri.com Bir nerededir.com sitesi!

deyim mi arıyorsunuz?

deyimler sözlüğümüzden bulup getirelim!

Deyimler Sözlüğü

boş deyimleri


Deyimler sözlüğümüzde bulunan, boş ile ilgili, içinde boş kelimesi geçen, boş kavramını barındıran, sizler için seçilmiş ve hazırlanmış deyimlerin listesi aşağıdadır.

Deyimlerin üzerine tıklayarak anlamlarını, detaylı açıklamalarını, kullanım örneklerini ve günlük hayatımıza yansımalarını inceleyebilirsiniz.

Ve asla unutmuyoruz, dahi anlamındaki -de ve -da ayrı yazılır ;)

» boş ne anlama gelir?

» boş anlamı nedir?

» boş ne demek?

boş kelimesi ya da kavramı ile ilgili deyimler

Deyimler (34)

  • başını boş bırakmak deyimi

    bir kişiyi ya da bir şeyi kendi haline koymak, o kimsenin, o işin üstünden denetimi kaldırmak, örnek: İşin başını boş bırakmakla iyi etmedin.

  • boş atıp dolu tutmak deyimi

    (1) umutsuzca girişilen bir iş iyi sonuç vermek. (2) bir konuda ağız yoklayıp durumu öğrenmek.

  • boş bırakmamak deyimi

    (birini) (1) (para, yiyecek gibi şeylerle) yardım etmek. (2) işsiz bırakmamak, iş bulmak ya da iş vermek.

  • boş bulunmak deyimi

    (1) söylenmemesi gereken bir şeyi, işin bu yönünü unutuverip, karşısındakine söyleyivermek, ağzından kaçırmak, örnek: Bunu boş bulunup söyledi. (2) dalgın bir durumda olmak, dalgınlıktan dolayı dikkatsiz bulunmak, örnek: Köpek birden karşıma çıkınca, boş bulunup irkildim.

  • boş çıkmak deyimi

    (bir iş) gerçekleşmemek, sonuç vermemek.

  • boş çıkmamak deyimi

    (bir işten) çok az da olsa bir şeyler elde etmek.

  • boş durmamak deyimi

    (1) her zaman yapacak bir şeyler bulmak. (2) birinin yaptığı bir kötülüğe karşılık bir şeyler yapmaya çalışmak. (3) biriyle uğraşmak.

  • boş düşmek deyimi

    esk. (kadın için) dinsel nikâha göre, karının kocasından boşanmış sayılmasını gerektiren bir durum doğmak.

  • boş geçmek deyimi

    arg. Önem vermemek, aldırmamak

    Örnek: Ona bakma sen, boş geç adam dedi.

  • boş gezenin boş kalfası deyimi

    ortalıkta işsiz güçsüz dolaşıp duran bir kimse için söylenir.

  • boş gezmek deyimi

    işi olmamak, iş bulamamak, işsiz güçsüz dolaşmak.

  • boş kafa deyimi

    arg. (uyuşturucu düşkünü için) uyuşturucu almamış olma durumu.

  • boş kafalı deyimi

    akılsız, bilgisiz (kimse).

  • boş koymak deyimi

    arg. önemsememek, aldırmamak, boş vermek, boş geçmek, örnek: Çok düşünme, boş koy gitsin!

  • boş oturmak deyimi

    hiçbir iş yapmamak, bir işi, uğraşı olmamak.

  • boş söz deyimi

    laf olsun diye söylenmiş, bir düşünce anlatmayan, bir değeri olmayan söz.

  • boş vermek deyimi

    arg. önem vermemek, önemsememek, aldırmamak, bir değer vermemek, boş geçmek, boş koymak.

  • boş yere deyimi

    gereksiz yere, boşuna.

  • boşa çıkarmak deyimi

    (umut, beklenti vb. için) gerçekleşmesini, yerine gelmesini, olmasını önlemek, gerçekleştirmemek, örnek: Oğlu onun umudunu boşa çıkardı.

  • boşa çıkmak deyimi

    (umut, beklenti vb. için) yerine gelmemek, olmamak, gerçekleşmemek, örnek: Umudumuz boşa çıktı.

  • boşa gitmek deyimi

    işe yarar bir sonuca ulaşmamak, hiçbir işe yaramamak, boşuna harcanmak, örnek: Bütün emeklerimiz boşa gitti.

  • boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz deyimi

    içinden çıkılması güç bir durumda kalındığında, bunu belirtmek için söylenir.

  • boşluğunu almak deyimi

    (birinin) arg. bıçakla karnından yaralamak.

  • boşta gezmek deyimi

    işi olmamak, iş bulamamak, işsiz güçsüz dolaşmak.

  • boşta gezmek deyimi

    işsiz kalmak, istediği halde iş bulamamak, örnek: Bir oğlu var, o da boşta geziyor.

  • boşta kalmak deyimi

    işsiz kalmak.

  • boşu boşuna deyimi

    gereksiz yere, boş yere, boşuna, örnek: Oraya boşu boşuna gitmiş olduk.

  • doluya koydum almadı boşa koydum dolmadı deyimi

    "bir çözüm yolu bulup işi istenilen biçimi sokamadım" anlamında söylenir.

  • eli boş deyimi

    o sırada yapacak bir işi bulunmayan.

  • eli boş gelmek deyimi

    (1) bir armağan getirmemek, örnek: istanbul'dan eli boş gelmek olmaz. (2) gittiği yerden umduğunu elde edemeden dönmek ya da umulan şeyi getirmeden gelmek, örnek: Görüşmeden eli boş geldi.

  • eli boş gitmek deyimi

    bir armağan götürmemek. örnek: Oraya eli boş gitmek istemiyorum.

  • eli boş olmak deyimi

    o sırada yapacak bir işi olmamak.

  • eyeri boş kalmak deyimi

    atın binicisi ölmek.

  • meydanı boş bulmak deyimi

     Kendisine mâni olacak kimse bulunmadığı için aşırı davranışlarda bulunmak, bir şeyden çekinmemek.?Meydanı boş bulan eşkıyalar ortalığı kasıp kavurmaya başlamışlardı.?

Rasgele Deyim Videosu


Kavrama Göre Rasgele Deyimler

Kavramlar (6)

Kavramlar (6)


mega sözlük

Deyim Kategorileri

Futbol Deyimleri

Birçoğumuzun en büyük tutkusu olan futbol ile hayatımıza giren deyimleri sizler için derledik...

Bilgisayar Deyimleri

Programlama algoritmalarının kodlanırken kullanıldığı programlama dili kavramlarını ve veri tabanı dili SQL...

Sağlık Deyimleri

Madem bu hayatta önce sağlık geliyor, o halde sağlıkla ilgili onlarca deyim de deyimler sözlüğümüzde yer al...

Motorcu Deyimleri

Hobisi motor olan motorsiklet düşkünlerinin kendi aralarında sıklıkla kullandıkları enteresan deyimlerin listesini...

Politika Deyimleri

Hayatımızın olmazsa olmazı, siyaset, politika ile ilgili jargonda yer alan deyimleri sizler için etüt edip, derleyerek...

Haber Deyimleri

5N-1K gibi en çok bilinen bir deyimin içinde bulunduğu haberler kategorisinde bakalım ilginizi çekecek başka ne deyimler yer...

Spor Deyimleri

Günlük hayatımızın vazgeçilmezlerinden birisidir spor. Hem sağlık için hem de görünümümüz için elzemdir spor yapmak. Futbol dışında...

Müzik Deyimleri

Ruhun gıdasıdır dediğimiz müzik ile ilgili günlük hayatımızda yer alan nice deyimler, nice sözler jargona girmiştir....

Alışveriş Deyimleri

Gel vatandaş gellll diye başlar alışveriş deyimlerimiz. Özellikle bayanları yakından ilgilendiren, damping, indirim, sezon sonu, seri sonu ve daha neler neler...


müzik listeleri

Rasgele Deyimler (4)

Rasgele Deyimler (4)


ingilizce tercümesi

En Çok Aranan Deyimler (4)

En Çok Aranan Deyimler (4)


müzik klipleri

İngilizce Deyim Örnekleri (3)

  • It's raining cats and dogs.

    Bardaktan boşanırcasına yağmur yağması.

  • A storm in a teacup.

    Bir kaşık suda fırtına kopartmak.

  • That ship has sailed.

    O treni kaçırmak. Çoook geç kalınması.

İngilizce Deyim Örnekleri (3)

  • Come rain or shine.

    Her ne olursa olsun.

  • Calm before the storm.

    Fırtına öncesi sessizlik.

  • Have your head in the clouds.

    Aklı bi karış havada olmak.